Doğada temel olarak tek başlarına bulunan ve diğer renkleri oluşturmak için karıştırılan üç ana renk vardır: kırmızı, sarı ve mavi. Bu renkler, doğada bulunan diğer tüm renklerin temel bileşenleridir. Siyah ve beyaz bu kategoriye dahil değildir. Siyah, güneş ışınlarını tamamen emdiği için renk olarak kabul edilmez. Beyaz ise tüm ışığı yansıttığı için beyaz görünür.

Mavi kelimesi, Arapça kökenli olup "su" anlamına gelen "ma" sözcüğünden türemiştir. Mavi, psikolojide genellikle mutluluğu ve huzuru temsil eder. Doğada gökyüzü ve denizin rengi mavi olarak karşımıza çıkar.

Kırmızı kelimesi, Türkçeye Arapçadan geçmiştir. Bir söylentiye göre, Osmanlı döneminde romatizma hastalığının tedavisinde kullanılan ve "kırmızı" adlı bir böcekten elde edilen koyu kırmızı renkteki ilaçtan türemiştir. Kırmızı renk ile ilgili yanlış bir inanış, boğaların kırmızıya saldırdığıdır. Aslında boğalar renk körüdür ve kendilerine sallanan koyu renkteki beze tepki verirler.

Sarı kelimesinin kökeni Orta Asya'ya dayanmakta olup, öz Türkçedir. Sarı renk, uzaktan görünürlüğü çok iyi olduğu için tercih edilir. Bu sebeple taksiler genellikle sarı renktedir.

Renklerin psikolojik etkileri ve kullanım alanları oldukça geniştir:

Bu ana renkler, sanat ve tasarım dünyasında büyük önem taşır. Renk teorisi ve renk karışımları, sanatsal çalışmalar ve endüstriyel tasarımlar için temel bir bilgi kaynağıdır. Ana renkler, bu yüzden sadece doğada değil, insan hayatının birçok alanında önemli bir rol oynar.